Examples

• - Pin ondan bahsetti mi? - Bana bahsetmedi.
  هل تكلم (المسمار) معها؟ - ليس معي -
• Madam De la Tour du Pin onu az önce görmüş.
  السيدة ( دي لا تور دي بان ) رأتها قبل قليل
• Ona pin pon öğretiyorum.
  وأعلمه لعب الـ بينج بونج
• Ona pin pon öğretiyorum.
  "وأعلمه لعب الـ "بينج بونج
• Onlara, Pin'in evinin dışındaki siyah Mustang'in bagajında... ...uyuşturucu olduğunu söyle.
  ،تخبرهم أن هناك مخدرات في السيارة ... في الحقيبة السوداء (خارج بيت (المسمار
• Ben Vietnam'a döneceğimi sanıyordum ama onlar benim için komünistlerle savaşmanın en iyi yolunun, pin pon oynamak olduğuna karar verdiler, ben de Özel Hizmetlerle ülkenin dört bir yanını gezdim, yaralı gazileri neşelendirdim ve onlara pin pon oynamayı gösterdim.
  فكرت فى العودة إلى فيتنام لكنهم قرروا أن أفضل طريقة لمحابة الشيوعيين
• Ben Vietnam'a döneceğimi sanıyordum ama onlar benim için komünistlerle savaşmanın en iyi yolunun, pin pon oynamak olduğuna karar verdiler, ben de Özel Hizmetlerle ülkenin dört bir yanını gezdim, yaralı gazileri neşelendirdim ve onlara pin pon oynamayı gösterdim.
  فكرت فى العودة إلى فيتنام لكنهم قرروا أن أفضل طريقة لمحابة الشيوعيين
• Ben Vietnam'a döneceğimi sanıyordum ama onlar benim için komünistlerle savaşmanın en iyi yolunun, pin pon oynamak olduğuna karar verdiler, ben de Özel Hizmetlerle ülkenin dört bir yanını gezdim, yaralı gazileri neşelendirdim ve onlara pin pon oynamayı gösterdim.
  (فكرت في العودة إلى (فيتنام لكنهم قرروا أن أفضل طريقة لمحابة الشيوعيين